LÖSEMİ LENFOMA MİYELOM HASTALARINDA BESLENME
Kanser ülkemizde son yıllarda giderek artan oranlarda görülmekte ve ölüme neden olan hastalıklar arasında kalp damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer almaktadır. Kanserin oluşumu çok değişik nedenlere bağlıdır. Farklı kaynaklara göre diyetle ilişkisi %10-70 arasında olup, %35 oranı kabul edilmektedir. Beslenme örüntüsü kanserin oluşumuna neden olabildiği gibi, kanser de kişinin beslenme durumunu etkilemektedir.

Doğru ve yeterli beslenmeniz tedavinizin bir parçasıdır ve son derece önemlidir. Besinler, besleyici değerleri yönünden beş grupta toplanabilir. Her öğün her gruptan kendinize en uygun bir ya da birkaç besini seçer ve yediklerinizin miktarını size önerilen şekilde gereksiniminize göre ayarlarsanız yeterli ve dengeli beslenmiş olursunuz.

1. Grupta et, tavuk, balık, yumurta ve kurufasulye, nohut, mercimek gibi kurubaklagiller yer alır. Bu gruptaki besinler iyi kalite protein içermektedir. Etlerde az yağlı olanlar tercih edilmeli ve haşlama, ızgara ve fırında pişirme yöntemleri kullanılmalıdır.

2. Grupta süt, yoğurt, peynir, çökelek ve benzeri besinler yer alır. Bu gruptaki besinler protein ve kalsiyumdan zengindir. Yağı azaltılmış veya kaymaksız süt, yoğurt, az yağlı peynirler tercih edilmelidir.

3. Grupta tahıllar, ekmek, pirinç, bulgur, makarna ve benzerleri yer alır. Temel enerji kaynağıdırlar. Bu gruptaki besinlerde bitkisel protein ve B grubu vitaminler bulunur.

4. Grupta sebze ve meyveler yer alır. Bu besinler C vitamininden zengindir. Özellikle yeşil yapraklı sebzeler A ve C vitamini içerir. Sebze ve meyvelerin içerdiği vitamin ve mineraller vücudun savunma sisteminin güçlenmesine yardımcı olmaktadır. Ayrıca sebze ve meyveler içerdikleri posa açısından sindirim sisteminin çalışmasına yardımcı olmaktadır.

5. Grupta yağ ve şekerler yer alır. Bu gruptaki besinler enerji sağlarlar. Sıvı yağları tercih ediniz. Şekerli yiyeceklerden pekmezi tercih ediniz.

Buna ek olarak;

  • Tedavi süresince bireyler sağlıklı ağırlıklarına ulaşmayı ve sürdürmeyi hedeflemelidirler.
  • Günlük en az 8 bardak su tüketimi sağlanmaya çalışılmalıdır.
  • Günlük 400-600 g/gün ya da 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmesi önerilmektedir. Sarı-yeşil sebzeler (kayısı) luteinden, kırmızı-mor sebzeler (kırmızı elma, üzüm, çilek ve şarap) antosiyaninden, sarı-turuncu sebzeler (Turunçgiller, havuç, mango,kayısı,bal kabağı ve kış kabağı) β- karoten ve Flavonoidlerden, koyu yeşil sebzeler (brokoli, brüksel lahanası ve lahana) glukosinolatlardan, beyaz-yeşil sebzeler (soğanlar)alil sülfitlerden zengindir. En sağlıklı tüketim şekli her gruptan her gün 1 porsiyon tüketmeye çalışarak çeşitlilik sağlamaktır.
  • Tam tahıl ürünlerini (kepekli, çavdarlı ekmekler vb) tercih ediniz.
  • Rafine karbonhidratları (şeker, reçel, bal vb.) ve işlenmiş et ürünlerinin (salam, sosis, sucuk vb.) tüketimini sınırlayınız.

Tedavi sırasında veya sonrasında beslenmenizi etkileyebilecek çeşitli yan etkilerle karşılaşabilirsiniz. Aşağıda karşılaşabileceğiniz yan etkiler ve etkilerini azaltmak amacıyla beslenme önerileri bulunmaktadır.

İştah azalması durumda;

  • Az ve sık besleniniz.
  • Su ve sulu yiyecekleri yemeklerden hemen önce ve yemek esnasında tüketmeyiniz. Yemek esnasında fazla miktarda su vb. sıvıları içmek doygunluk hissi verebilir ve besin alımınızın azalmasına yol açabilir (sıvıları öğünden 30–60 dk önce veya sonra alın).
  • Enerji ve proteinden zengin yiyecekleri tercih ediniz (yumurta ile terbiye edilmiş sütlaç, puding veya kıyma ve sebze ilave edilerek hazırlanmış çorbalar, krep gibi yiyecekler).
  • Ayaküstü yenilebilecek yiyecekleri yanınızda bulundurabilirsiniz (kraker, bisküvi, fındık, fıstık, vb. kuruyemişler, meyve, süt, yoğurt ve sütlü tatlılar vb).
  • En çok sevdiğiniz yiyecekleri yemeyi tercih ediniz.
  • Sevdiğiniz kişilerle birlikte yemek yemeyi tercih ediniz.

Tat duyusunda değişik durumunda;

  • Ağız tadınızdaki değişim uygulanan tedavi ile ilişkili olabilir ve bu geriye dönen bir süreçtir.
  • Ağzınızda metalik tat varsa plastik çatal-kaşık kullanınız.
  • Diyette değişik görünüm, renk, aroma ve tatta yiyeceklere yer veriniz. Değişik soslar kullanabilirsiniz.
  • Yiyecekleri soğuk ve oda ısısında servis ediniz.
  • Çeşitli baharat ve otları kullanabilirsiniz. (fesleğen, kekik, biberiye, kimyon, tatlı kırmızıbiber)
  • Bazı yiyeceklerin tat ve kokularını değiştirmek için soğan ve sarımsak ekleyebilirsiniz.

Bulantı durumunda;

  • Tost ve kraker gibi kuru besinleri tercih ediniz.
  • Kolay sindirilebilen, hafif ve yağı az olan besinleri tercih ediniz.
  • Oda ısısında veya soğuk yiyecekleri tüketmeyi tercih ediniz.
  • Yemek pişirilen ortamlardan ve yemek kokularından uzak durunuz. Yoğun kokulu yiyecekleri tüketmeyiniz.
  • Yemekten önce ve sonra ağzınızı su ile çalkayınız.
  • Yemek yedikten sonra, 1 saat başınız çift yastıkta yatar pozisyonda olacak şekilde dinleniniz.
  • Ağzınızda kötü bir tat varsa, limonlu veya naneli şeker kullanabilirsiniz.

Ağız içi yaralar olduğunda; 

  • Bol miktarda su tüketiniz.
  • Çok tuzlu ve baharatlı yiyecekleri tüketmeyiniz.
  • Domates, portakal, greyfurt, limon gibi asitli meyve ve sebzeleri tüketmeyiniz.
  • Yüzeyi pürüzlü, sert, pişmemiş, kurutulmuş yiyecekler, ağzınızın yaralı alanını rahatsız edeceğinden bu tip yiyeceklerden uzak durunuz. Yumuşak, püre kıvamında yiyecekleri tercih ediniz.

İshal durumunda;

  • Yağlı yemeklerden ve baharatlardan ve fazla şeker tüketiminden kaçının.
  • Süt yerine yoğurt ve ayran tüketiniz.
  • Az yağlı yayla, yoğurt, acısız tarhana veya pirinç gibi çorbaları tercih ediniz. Mercimek, ezogelin vb. kurubaklagillerle yapılmış çorbalardan ve sebze çorbalarından kaçının.
  • Meyvelerden kabuğu soyulmuş elma, şeftali, ayva veya muzu tercih ediniz.
  • Sebzelerden pişmiş patates ve havucu tercih ediniz.
  • Beyaz ekmek tercih ediniz.
  • Bol su içiniz.

Kabızlık durumunda;

  • Sebze ve meyve gibi posa içeriği yüksek yiyecekleri beslenmenizde arttırın.
  • Meyveleri iyice yıkadıktan sonra, kabuklu yenilebilecek meyveleri soymadan tüketiniz. Barsak hareketlerini arttırmak için meyvelerden kayısı, erik, incir gibi meyveleri tercih ediniz. Bu meyvelerin kuru olanlarını da tercih edip, hoşaf şeklinde de tüketebilirsiniz.
  • Haftada 2-3 kez nohut, kuru fasulye vb. kurubaklagiller ile yapılmış yemekleri tercih ediniz.
  • Çorbalardan mercimek, ezogelin vb. kurubaklagiller ile yapılmış çorbaları ve sebze çorbasını tercih ediniz.
  • Sebze tüketiminizi arttırınız. Havuç ve patates dışındaki sebzeleri tercih ediniz (özellikle kabak, ıspanak, brokoli, mısır gibi).
  • Ekmeklerinizi kepekli, çavdarlı ya da tam buğday unundan yapılmış olanlarından tercih ediniz.
  • Bol sıvı tüketin. Ancak kahve, çay ve kolalı içeceklerden uzak durunuz.
  • Mümkünse fiziksel aktivitenizi arttırın. Günlük yapılan yürüyüş gibi hafif egzersizler barsak hareketlerinin artmasına sağlayacaktır. Dışarıda olmasa bile ev içinde hareketlerinizi arttırmanız size yardımcı olacaktır.

Ağız kuruması olduğunda;

  • Her yemekten sonra ağzınızı çalkalayınız ve dişlerinizi fırçalayınız.
  • Soğuk ya da oda ısısındaki yiyecekleri tercih ediniz.
  • Çok şekerli yiyecek ve içeceklerden kaçınınız.
  • Hafif tatlı ve hafif ekşi besinleri tercih ediniz.
  • Sıvı alımınızı arttırınız.
  • Limon suyu ve portakal suyu gibi asitli meyve sularını tükürük salgısını artırmak için kullanabilirsiniz. Ancak ağız ve boğaz yarası varsa yarayı tahriş edebileceği için kullanmayınız.
  • Sakız çiğneyebilirsiniz.

Nötropeni (beyaz kürelerin düşmesi) durumunda;

Enfeksiyonlar; özellikle çoğu kanser tedavi rejimiyle birlikte, lökosit değerlerindeki düşme ile seyreden, bağışıklığın baskılandığı dönemlerdir. Besin güvenliğinin sağlanmasındaki genel kurallar; yemekten önce ellerin yıkanması, besinlerin satın alınması, hazırlanması, pişirilmesi ve tüketilmesinde hijyen ve sanitasyon kurallarına uyulması, ısıl işlem uygulanmamış yani pişmemiş besinlerin tüketilmemesidir.

  • Çiğ hiçbir yiyeceği tüketmeyiniz.
  • Besinleri satın alırken son kullanma tarihlerini kontrol edin.
  • Hasar görmüş, bombe veya sızıntı yapmış konserve besinleri almayınız. Ev şartlarında hazırlanmış konserve besin kullanmayınız.
  • Süt, yoğurt, peynir gibi süt ürünlerinin mutlaka pastörize veya UHT olmasına dikkat ediniz.
  • Yemeklerin pişirilmesinde basınçlı tencere (düdüklü) tercih ediniz.
  • Et, tavuk, balık gibi hayvansal kaynaklı besinleri çok iyi pişiriniz. Az pişmiş veya çiğ et ürünlerini tercih etmeyiniz.
  • Dondurulmuş besinleri buzdolabında veya mikrodalga fırında çözdürünüz. Kesinlikle oda ısısında çözdürme işlemi yapmayınız. Besinleri çözdürdükten sonra mümkün olduğunca hızlı bir şekilde pişiriniz ve kesinlikle çözünmüş bir besini yeniden dondurmayınız.
  • Pişirdiğiniz bir besini hemen yemeyecekseniz 2 saat içerisinde soğutup buzdolabına kaldırınız ve 24 saat içerisinde tüketiniz. Bir seferde tüketebileceğiniz kadar yiyeceği ısıtınız.
  • Buzdolabından çıkardığınız yemeği bekletmeden kaynayıncaya kadar ısıtınız ve sulu bir yiyecekse kaynamaya başladıktan sonra 7-10 dakika daha kaynatma işlemini sürdürünüz.
  • Ev dışında yemek yemeyi tercih etmeyiniz.
  • Yemek hazırlama ve serviste kullanılan kapları, çatal, kaşık gibi malzemeleri mümkünse bulaşık makinesinde yüksek sıcaklıkta (70 °C) yıkayınız. Bulaşık makinesi yoksa sıcak deterjanlı su ile yıkayıp, iyice durulayınız ve temiz bir ortamda kuruttuktan sonra hemen kapalı dolabına kaldırınız.

Besin öğesi kayıplarını önlemek için yemek hazırlama ve pişirme aşamalarında dikkat edilmesi gereken noktalar;

  • Taze sebzeler: Sebzeleri hazırlarken; ayıklama, yıkama ve doğrama sırasını takip ediniz. Sebzeleri doğradıktan sonra bekletmeyiniz ve pişirme suyunu dökmeyiniz.
  • Taze meyveler: Meyvenin suyu yerine kendisini tercih ediniz. Kesip doğradıktan sonra meyveleri bekletmeyiniz. Komposto hazırlarken; meyveleri kaynayan su içerisine bekletmeden koyunuz.
  • Kurubaklagiller: Pişirmeden önce mutlaka ıslatınız. Islatma sırasında belli aralıklarla ıslatma suyunu değiştiriniz. Kurubaklagilleri iyi pişiriniz ve pişirme suyunu kesinlikle dökmeyiniz.
  • Pilav-makarna: Pilav ve makarna yaparken haşlama sularını kesinlikle dökmeyiniz.
  • Et-balık-tavuk: Izgara yapıyorsanız etin ateşten 15 cm kadar uzakta olmasına dikkat ediniz. Kesinlikle kavurma ve yağda kızartma yöntemlerini kullanmayınız.
  • Yumurta: Asla çiğ yumurta tüketmeyiniz. Yumurtayı iyi pişmiş tüketiniz, ancak sarısının etrafında yeşil halkanın oluşmasına izin vermeyiniz.

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Merhabalar