Otizm; yaygın gelişimsel bozukluklar içinde en bilinenidir.
Görülme sıklığı son yıllarda tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızla artmaktadır. Çevresel faktörlerin etkisi ile genlerdeki değişikliklere bağlı olarak bağırsak geçirgenliğinin bozulması sonucu ortaya çıkar. Böylece bağırsaktan doğru ve yeterli besin öğeleri, vitamin ve minerallerin geçememesi nedeniyle bazı enzim, aminoasit ve hormonlar yeterince üretilmemekte ve bunların yapması gereken görevlerde eksiklikler ortaya çıkmaktadır. Günlük hayatta hepimiz birçok toksine, ağır metallere ve kirliliğe maruz kalırız.Ancak sağlıklı çalışan bir metabolizmaya sahipsek vücudumuz bunları temizleyebilir. Otistikler de bu yeterince gerçekleşmediği için vücutlarından uzaklaştıramadıkları toksin maddeler özellikle yağdan zengin dokularda birikir. Beyin yağdan zengin organlardandır ve beyinde biriken toksin maddeler bir takım hasarlara yol açar.Son yıllarda yapılan araştırma ve uygulamalar, otizmin gizlerini hızla çözmeye başladı. Artık çeşitli toksinler ve ağır metallere maruz kalma ve çeşitli beslenme bozuklukları otizmin başta gelen nedenleri arasında sayılıyor. Otizmi tedavi edilemeyecek bir hastalık olarak lanse edenler ne kadar karşı çıksa da artık otizmin bilimsel ve etkili bir tedavisi var. DAN Protokolü’nde (Defeat Autism Now, Otizmi Şimdi Yen!) ifadesini bu tedavi yöntemi son birkaç yıl içinde henüz tam olgulaşmasa da iyice gelişti ve olumlu sonuçlarını göstermeye başladı.
Otizmin bilimsel tedavisinin başlıca basamakları şunlar;
- 1. Vitamin ve mineral eksikliklerini giderme
- 2. Diyet
- 3. Sindirim sistemi sorunlarının kontrol altına alınması
- 4. Ağır metal ve toksinlerin temizlenmesi
- 5. Hiperbarik oksijen tedavisi (HBOT)
- 6. Eğitim
Bu altı unsur bir arada olmadan etkin bir tedavi yapmak mümkün değildir.